Bu makalemizde, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen’in verdiği bilgiler doğrultusunda kalça çıkığının nedenleri konusuna değineceğiz.
Kalça çıkığı hakkındaki daha önceki yazılarımızda kalça çıkığında birçok farklı durum ve tedavi şekli olduğundan bahsetmiştik. Kalça çıkığında tedavi kısmına detaylı bir şekilde girmeden önce, “Kalça çıkığının bir nedeni var mıdır?”, “Erişkinlik döneminde neden ortaya çıkıyor?”, “Genetik bir geçiş var mıdır?”, gibi soruların yanıtları hakkında Ortopedi doktoru Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen’in görüşlerini aktaracağız.
Kalça çıkığı durumu intrauterin, yani anne karnındayken başlamaktadır. Anne karnındaki dönemden gelen yetersizliğe ilave olarak doğumdan sonra da gerekli kontrollerin yapılmaması ve genetik faktörler, kalça çıkığının nedenlerindendir. Bu nedenle doğumda kontrol, doğum sonrasında kontrol, ilk altı ay içerisinde kontrol, erken teşhis açısından oldukça önem arz etmektedir. Çünkü kalça çıkığının erken teşhis durumunda tedavisi oldukça kolaydır. Eğer hasta 15-20 yaşında bile olsa, kemik gelişimini beklemek yanlış olur. Kalçanın yetişkinliğe kadar yapılacak düzeltici ameliyatlar, hastanın kalçasının uzun süre kullanılmasına imkân vermektedir.
Geçmişte ebeveynlerin, bebeklerin kalça çıkıklığı olup olmadığı konusunda bir farkındalığının bulunmadığının altını çizen Prof. Dr. Bilgen, günümüzde kundak ve benzeri uygulamaların çok yapılmadığını, insanların bu konuda daha bilinçli hareket ettiğini ifade etmektedir.
Ancak günümüzde de displazi dediğimiz Tip 1 kalça çıkıklığının arttığını söyleyebiliriz. Dizplazi, çocukluk dönemindeki tedavinin yetersizliğinden, geç kalmışlıktan dolayı ortaya çıkmaktadır. Çünkü bir yaşına kadar asetabulum dediğimiz yuvanın gelişimi büyük oranda tamamlanmış olmaktadır. Bir buçuk yaşından sonra oyukluğun, yuva gelişiminin tamama yakını bitmiş olur. Dolayısıyla o zamandan sonra yuvada bir çukurluk, derinlik kapsamasındaki artmayı beklemek yanlış olur. Bu nedenle bir buçuk yaşına kadar bu ameliyatın yapılması gerekir. Kalça çıkığı kadar erken fark edilir ve ne kadar erken müdahale edilirse o kadar iyidir.
Bir hastaya röntgen çekilerek kalçasında displazi tespit edildiğini düşünelim. Ölçüler kontrol edildiğinde, hastanın kalçasında yetersizlik görülse bile, hastanın şikâyeti, ağrısı, yürüme aksaklığı ya da kısalığı yoksa, hemen ameliyat önermeyebiliriz. Fakat ileride problem yaratabileceğini de bilmek gerekir. Bu gibi durumlarda en önemli nokta, hastanın ve doktorunun farkındalığının yüksek olmasıdır.
NOT: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Teşhis ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.