Kalça protezi; aşınan eklem yüzeylerinin metal ya da polietilenden üretilen özel parçalar ile kaplanarak yapay eklem oluşturulmasıdır. Ağrısız bir eklem hareketi sağlamak amacı ile uygulanan total kalça protezi ameliyatına olan ihtiyaç, dünya nüfusunun yaşlanması ve artan obezite nedeniyle giderek artmaktadır.
Kalça protezinin uygulanması için öncelikli olarak hasta için en uygun anestezi yöntemi seçilir. Ardından kalçanın yan veya arka bölgesinden bir kesi ile kalça eklemine ulaşılır. Ardından eklemi meydana getiren iki kemiğin (asetabulum ve femur) birbirlerine temas eden yüzeylerindeki aşınan kıkırdak dokusu görülüp incelenir. Uyluk kemiği baş kısmı kesilerek çıkarılır. Sonrasında ise seçilen uygun boyutlarda protez parçaları çimentosuz ya da kemik çimentolu yöntemler kullanılarak kemik yüzeylerine tutturulur. Bu sayede eklem yüzeyleri plastik veya metalden yapılmış parçalar ile kaplanması sağlanır.
Total kalça protezi ameliyatı 1-2 saat arasında sürmektedir. Ameliyat sonrasında hastanın ağrı kontrolü için damar yolu ya da epidural yol ile ilaç veren ağrı pompaları kullanılmaktadır. Ertesi gün ise kalça hareketlerine başlanır ve hasta yardım ile ayağa kalkabilir. Bunun yanında hasta oda ve koridor içinde rahat bir şekilde yürüyebilir hale geldiğinde ise taburcu olabilmektedir.
Kalça protezi uygulanan hastaların yaklaşık %90’ında kalça ağrılarında belirgin şekilde azalma izlenir. Yine kişi merdiven çıkma gibi günlük aktivitelerini rahat bir şekilde gerçekleştirebilir hale gelir. Kalça hareketlerinde düzelme ve günlük aktivitelerin gerçekleştirilebilmesi için ihtiyaç duyulan süre ise hastaya göre değişmektedir. Ancak bu süre genel olarak 2-3 ay arasındadır.
Total Kalça Protezi Riskleri Nelerdir?
Ameliyat sonrasında ciddi komplikasyonların görülme ihtimali oldukça düşüktür. Ancak en sık görülen sorun, bacaktaki kan akımının yavaşlaması ile toplardamarlarda pıhtı oluşmasıdır. Bunu önleme adına cerrahiden hemen sonra hastaya kanı sulandıracak ilaçlar ile tedavi uygulanır. Bunların yanında ameliyat sonrası hastanın bu risk ile karşılaşılmaması için kalça hareketi ve yürüyüşlere başlaması ve hareketsizlikten kaçınması gerekmektedir.