Sunucu: Programımıza sağlık sektörü ile devam ediyoruz. Bursa’da faaliyet gösteren, “yalın hastane” kavramı çerçevesinde hizmet veren bir hastaneye yer veriyoruz. Her türlü tetkik ve tedavinin yapılabildiği bu hastaneyi, Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen’den dinliyoruz. Bursa’dan hepinize merhaba sevgili izleyiciler. Sağlık sektöründe bir yolculuğa devam ediyoruz. Özel Medicabil Hastanesi’ndeyiz. Yanımızda da buranın kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı, Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Sayın Ömer Faruk Bilgen bulunuyor. Nasılsınız Ömer Bey?
Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen: İyiyiz efendim. Sizler nasılsınız? Hoş geldiniz.
Sunucu: Hoş bulduk efendim. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? İzleyicilerimize kendinizi anlatır mısınız?
Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen: Ben “ortopedi uzmanı”yım. Esas iş olarak ortopedi içerisinde yedi tane bizim branşımız var. Bunlardan birisi olan artroplasti, yani protez cerrahisi ile uğraşıyorum. Aşağı yukarı 30 yıldan bu yana protez cerrahisi yapıyorum. Kalça, diz, omuz eklemi ile ilgili vücudun büyük eklemelerindeki hastalıkları ile uğraşıyorum. Bu şekilde hayat devam edip gidiyor işte.
Sunucu: Peki hastanenizin kuruluşu ne zamana dayanıyor?
Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen: 2011 yılında açıldı. Fakat bunun önce hikayesi çok derinde ve uzakta. Yıllar önce, “bir hastane olsa da çalışsak. Bir takım şeyler yapabilsek.”, diye hayal kuruyorduk. Bir hayal tabi sonuçta… Hayalle başlıyor her şey ve bir hayal ürünü oldu. Sonuç itibariyle 2011 yılında açılışını yaptık. Ocak aylarında, her yılbaşından sonra ya da ocak ayı içerisinde bizim açılışımız oluyor. Altıncı yılımız açılalı, beş yılı bitirdik. Orta karar bir beş yıl geçti diyoruz. Kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. İyi işler yapmaya çalışıyoruz. Doğru işler yapmaya çalışıyoruz. Bizim hastane biraz ortopedi ağırlıklı bir hastane. Bunun yanında farklı branşlar da var. Hatta neredeyse her bölüm bulunuyor. Tabi hastane olmak için gerekli branşlar var. Sağlık Bakanlığı’nın izin verebilmesi için o branşlarımız mevcut. Onun üzerinde de 24 tane polikliniğimiz var. Ortopedi biraz ağırlıklı dedim. Hastanemizde dokuz adet ortopedi uzmanı var. Herkesin ayrı ayrı branşlar içerisinde bulunuyor. Bahsettiğim gibi 7 branş olarak her birinde bir uzmanlık alanımız var. Bu şekilde çalışıyoruz. Bu hastaya hizmet anlamında baktığınızda daha iyi sonuçları olan bir uygulama… Yaptıklarımız bu şekildedir. Aşağı yukarı ayda 150 ile 200 arasında ortopedi ameliyatı yapıyoruz. Genel manada baktığınızda da yine aşağı yukarı 600-650 civarında da diğer irili ufaklı ameliyatlar yapılıyor. Bizim hastanenin büyük ameliyat olarak ne yapılıyor? Ameliyatları Sağlık Bakanlığı A, B, C, D, E diye gruplara ayırmıştır. Ödemesinde de aynı şekilde. Çünkü sigortalı hastalara bakan bir hastaneyiz. Her ne kadar özel sağlık sigortalarına hizmet etsek de, -ki Bursa’da büyük bir kısmı, yüzde 90’nın üzerinde sigortalı SGK-, dolayısıyla bu tür hastalara bakıyoruz. Bunun içerisinde de gruplandırmaya baktığınızda, yüzde 45 civarında A ve B grubu, yani büyük ameliyat yapıyoruz. Bu şekilde bir uygulama içerisinde geçiyor.
Sunucu: Hastanenizi anlatırken bir de “yalın hastane” kavramı oluşturmuşsunuz. Nedir tam anlamıyla bu?
Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen: “Yalın hastane” yolculuğu apayrı bir hadise. Burada bizim yalın hastane işine başlamamız aşağı yukarı hastane kuruluşundan çok önceye dayanıyor. İSO belgesi, JCI dediğimiz akredite olma yolundaki işlemlerimizi hastane kurulmadan önce planladık. Plan aşamasında bu safhada başladı. Yani 8-9 yıl önce başladı ki, üniversite dönemimize baktığınızda yine akredite üniversitelerden (Uludağ Üniversitesi) birisidir zaten. Türkiye’de çok fazla yok. Bir şekilde bu çalışmaların içerisinde olduk. Orada gördük; ondan sonra da bu özel alanda bunu uygulama fırsatı bulduk. Dolayısıyla yıllar içerisinde bu hayalle akredite olsun, doğru iş yapılsın, iyi iş yapılsın, yanlış iş olmasın, sıfır olsun hatalar dedik. Bu maksatla, kaliteli bir işlem yapalım amacıyla yola çıktık. Bunlar içinde bir araç, ISO kurallarına, JCI kurallarına uymak. Ama bu arada, Sağlık Bakanlığı’nın ortaya koyduğu kriterlere uyan bir hastane olmak, iyi bir hastane olmak gibi kriterleri göz ardı etmemek lazım, -ki bu kriterler gerçekten ağır kriterlerdir. Ama bunlar zaten zorunlu ve yapılması gereken şeyler. Yani bu hastanedeki herkesin buna tamamıyla inandığına inanıyorum.